Böyle Sevmeyi Nerden Öğrendin?
20 Mayıs
Onu çok sevdim.
Bir insan ne kadar sevilir ise yada ne kadar sevilmesi gerekiyor ise ben onu o kadar sevdim.
Tabi o bu sevginin ne kadarını hissedebiliyordu bilmiyorum.Anlatmak mı gerekiyordubilmiyorum bazen onu da yapıyordum,elimden geldiğince anlatmak istiyordum ama anlatılarak anlaşılacak birşey değildi,kelimeler bazen bir araya geldiğinde hiç bir şey anlatamayabilirdi bu yüzden hissedilmesi gerekiyordu bana göre.Mesela ben karşımdaki bireye olan sevgimi göstermek için genellikle dokunmayı tercih ederim.Kitaplığımın önünde durup uzun uzun kitaplarımın kapaklarına dokunur,odamın duvarlarına astığım film afişlerinin karşısında durup hayaller kurar sokakta gördüğüm kedinin göbeğindeki tüyleri tararım.Papatyanın yapraklarını tek tek koklarım,annemi çok öperim babama gözlerimle gülerim,sevdiklerimle kahve içerim
(bana göre herkes ile çay içilir ama kahve başka birşey,
Bir kere söylerken bile bir ağırlığı var,o ağırlığı yüreği ile taşıyacak dostlar lazım bize)
ve O’nun kıvırcık saçlarının içinde ellerimi gezdirmeyi çok severdim.
–Dili geçmiş zaman eki kullandım onun o güzel kıvırcık saçları için.Çünkü uzun zaman oldu o saçları görmeyeli.Bak bu da bir derttir.
Bir kardeşim sevdiği kızı anlatırken şu cümleyi kurmuştu;
Onu neden sevdiğimi anlatmak için sana bir sürü sebep sayabilirim ama en önemlisi nedir biliyor musun?
Çok güzel saçları var kıvır kıvır.Ellerim kayboluyor saçlarının arasında.
Bulmak istemiyorum kendimi,hem bulup ta ne yapacağım kendimi?
Bu kadar güzel saçları var iken.
-dili geçmiş zaman’a ait olan o güzelim saçlardan bahsetmemi ister misiniz?
O sabah yüzüm ona dönük şekilde kahvaltı masasına oturmuştum.O ise ayakta ayna karşısında saçlarına şekil vermeye çalışıyordu.Ayna da kendimi de görüyordum o benim onu izlediğimin farkında değildi ya da ben onun farkettiğinin farkında değildim.Uzun ince parmaklarını o güzel saçının kıvrımları arasında dolaştırıyordu.Sezen Aksu'nun o güzelim şarkısı nasıl da yakışırdı aslında o an'a.
Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim.
Onun elleri saçları arasında dolaşırken benim kalbimin yükü hafifliyordu sanki ve diyordum ki içimden;içimi en iyi sen bilirsin Allah’ım eğer içime bu sevgiyi koyduysan onu sevmeme vesile olduysan onunla kalan ömrümü paylaşma mutluluğunu da yaşat bana.İçimden diyordum kan dolaşımım hızlanıyordu ve aynı hız ile yanaklarım kızarıyordu.Bu sevgiyi içime yerleştiren Rabbim’e karşı bir utangaçlığım vardı.Biliyordu O da;yaradılanı severim yaradan da ötürü ama bazen bu sevgi de aşırıya mı kaçıyordum ?diye kafamın için de aynı anda bin tane düşünce dolaşırken,sanki kafamın içindekileri aynaya yansıtmışım gibi o soruyu sordu;
-Beni neden sevdin?
Bak şimdi 15 dakikadır bu aynanın karşısındayım sen saçlarımla uğraştığımı sanıyorsun ama öyle değil,hem beni izlediğinin farkındayım.
Neden ben?şimdi zıt kutuplar birbirini çeker diyeceğim biz iki zıt kutup olmanın da ötesindeyiz sende farkındasın.Sebepsiz sevgi olur mu?Ne bileyim gülüşü olur oturuşu kalkışı olur duruşu olur hayata bakış açısı olur.Sen ben de neyi buldun da sevdin? Kendime bakıyorum,sonra düşünüyorum ama bir sebep bulamıyorum.Hem senin bir ölçütün de yok,seviyorsun seviyorsun da bazen çok ama çok sevdiğinin farkında değilsin,mübalağa sınırlarını zorluyorsun.Ben bu kadar sevilmeye layık mıyım bilmiyorum,kendimi çok iyi tanımıyorum çünkü.İnsanın kendini bilmesi tanıması ve sevmesi o kadar uzun zaman alıyor ki senin beni bu kadar kısa sürede bu kadar çok sevmeni anlamıyorum.
Hem söyler misin bana böyle sevmeyi nerden öğrendin?
Evet bu cümleleri bir kere de nefes almadan söylemişti.Sanki kitaptan bir paragraf okuyor gibiydi,kitap okumadığını hatta sevmediğini biliyordum,bilmesem bir yerden ezber mi yaptı diyecektim.Onu tanıdığım bu yıllar içerisinde bana kurduğu en uzun cümleler olacaktı.
Ayağa kalkıp ona doğru yürüdüm.Bu cümleleri bana kurar iken yüzündeki ifadesinin farkında değildi.Küçük bir çocuğun ilgiye muhtaç olduğu bir yüz ifadesi vardı karşımda.Yüreğime değmişti o kederli cevap arayan yüzü.Kendimi gördüm o yüzünde.
Ellerimi kıvırcık saçlarına değdirdim,bir çocuğun saçlarını sever gibi karıştırmaya başladım.
Birşeyler söylemeliyim ama söylemenin yolunu bulamıyorum.
İçimden diyorum saçların ne kadar güzel.Gözlerimle gözlerine seviyorum işte hesabını yapmadım diyorum ama o sesli olarak birşeyler duymak istiyor.
Bir hikaye bekliyor benden biliyorum,içimden diyorum saçların en güzel hikaye değil mi ?
İçimden diyorum Allahım kalbimin yükünü hafiflettiğin gibi dilimde ki ağırlığı da hafiflet kelimeler kalksın yerinden O’nun yüreğine değsin.
Şimdi sana desem kitaplardan filmlerden gökyüzündekilerden ve yeryüzündekilerden öğrendim bu kadar sevmeyi,inanırmısın ?
Şimdi sana desem ki sevilmeyen de bilir sevmeyi bana güvenirmisin?
Şimdi sana desem ki aslında hiç sevilmedim bende,bana kızarmısın?
Benim senin gibi güzel saçlarım yoktu,insanların beni sevmeleri için türlü türlü şeyler yaptım bana gülermisin ?
Herkesi herşeyi severek öğrendim sevmeyi,ilk başta herşeyin ve herkesin sahibi olan Rabbimi sevmekle başladım,sonra annem ve babam ile.Bak bu mesele benim içi büyük bir imtihandı.Onların beni sevdiğini anlatmaları için kelimeleri yoktu,annem hiç okula gitmemiş babam da lise terk.Onlarda sevilmemiştiki.Eski zamanlarda aile büyüklerinin yanında çocuklarını sevmek ayıpmış öyle derlerdi büyüklerimiz.Sevmenin neresi ayıp onu da bilemedim yıllardır,bakma hiçbir kitapta yazmıyor.Öyle gelmiş bak böyle gidiyor işte.
Kelimeleri yokmuş ama elleri varmış gözleri varmış sevmek için onu da becerememişler.
Şimdi kalkıp bu kadar yıldan sonra BENİ NEDEN SEVMEDİNİZ diyemedim bunun hesabını sormadım içten içe içerlendim içerlendikçe onları çok sevmeye başladığımın farkına vardım.
Onlara bilmediklerini öğretmeye başladım.Annemi her gün öpmeye babama ise gözlerimle gülmeye başladım,bu şekilde çözdük sevgi işini.Onların eksik bıraktıklarını ben tamamlamaya başladım.Bir anne babanın yerini tutarmıyım bilemiyorum ama annemin annesi babamın babası oldum.Bir kadın olarak onları doğurmadım ama onlara bilmedikleri birşeyi öğreterek taaa en başından anlatarak dünyaya getirmiş oldum,Onlara yeni bir kapı açtım.Onları yada herkesi herşeyi sevmemin nedeni bu işte.Hiç sevilmemem.Ben sevdikçe eksikliklerin kapandığına inandım yıllar boyu.Sevdikçe sevilirim umudu taşıdım içimde.Herkesi olduğu gibi kabul etmeye başladım zorlandığım yerlerde içimde ufak ufak büyüyen sevgiye sarıldım ve herşeyi sevgi ile halledebilirim diye düşündüm tabi ki halledemediğim zamanlar da oldu işte o zaman oradan uzaklaştım.Benim sevmek duygusu ile tanışmam böyle oldu.Yaralı sancılı kederli eksik küçük ufacık yalnız kimsesiz hissettiğim zamanlarda oldu bakma,sevmek kolay değildi ama öğrendim ya da kendimi öğrendim diye teselli ettim.
Sevmek duygusu tüm duyguları içinde barındırıyormuş bunu da bildim.
Ve sana gelince;
Bu anlattıklarımın sonucu itibariyle,saçlarını bir annenin çocuğunun saçlarını sevdiği şefkatle seviyorum her defasında.
Seni koşulsuz,sorgusuz sualsiz seviyorum.Sebep aramıyorum seni neden bu kadar çok sevmelerime.
Çünkü sende bilmiyorsun sevmeyi,bilmediğin için sevemiyorsun beni.
Benim geçtiğim yollardan geçiyorsun bir anne baba arıyorsun kendine yada başka birşey.
Sen kendinden bir anne baba yaratır mısın bilmiyorum ama şanslısın,
ben senin annen ve baban olmaya hazırım.Seni severken nasıl sevileceğini de öğretmek için burdayım.Hem senin türlü türlü şeyler yapmana gerek yok senin bahanen saçların olsun.
Bırak dolaşsın ellerim,sevilmeye layık olduğuna saçlarını sevmekten başlayayım.
Bir insanın saçlarının her bir telinin ne kadar çok sevilebileceğini göstereyim sana ki düşün bir saç teli bu kadar sevilirken sen ne kadar sevilirsin?
Bırak kendini bana,bıçakların ağzı böyle kapansın.
Bırak kendini sevgime,unutayım sevilmediğimi.
..Böyle anlatmıştım O’na onu ve saçlarını sevme hikayemi,
şimdi sevmeyi öğrendi mi bilmiyorum
ama
giderken bana bir daha bu kadar sevilir miyim bilmiyorum dedi.
O’na peki bu kadar sevilirken neden gidiyorsun diye sormadım,
çünkü eninde sonunda her çocuk yuvadan uçuyordu.
1 yorum
"Dünyayı güzellik kurtaracak,
YanıtlaSilBir insanı sevmekle başlayacak her şey..."
Bugün hep bu dizeler dolaştı aklımda, gecesine de bu yazıyo okumak...☺️