Kırmızı Elbiseli Kadın
27 Mart
Odanın tam ortasına düşen güneş beni uyandırmış ve sabah olmuştu.Uzun zamandır
beklediğimiz düğün bugündü. Çok sevdiğimiz arkadaşımızı evlendiriyorduk.
Bugün için seçtiğim elbise kapının arkasında asılıydı.Ayakkabılar
köşede,çanta tam yanında.Çocukluk zamanlarıma bir merhaba diyecektim.Bayramdan
bir gün önce elbiselerin kapı arkasına asılması hemen köşeye bırakılan
ayakkabılar.Sabaha kadar o heyecanla uyuyamamalar.Uzun zamandır hissetmediğim
heyecan,kalbimin gümbür gümbür atışıyla birleşip beni yataktan
kaldırdı.
Bugün herşey güzel olacaktı. Herşey güzel olmalıydı.
O kadar uzun zamandır bugünü bekliyorduk ki bugün herşey onların istediği
gibi olmalıydı.
Aynanın karşısında kendime bakıyordum.Gördüğüm görüntü içime sinmişti,işte
hazırdım büyük gün için.Evden çıktım
ve
hayatımın akışının seyrini değiştirecek geceye yürüdüm.
Ayakkabılar bana göre değildi ama bu gece idare etmek zorundaydım.Zar zor
dengemi sağlamaya çalışıp salonun kapısından içeri girdiğimde onu
gördüm.Gözleri daha önce böyle güzel bakarmıydı bilmiyorum hatırlayamıyorum ama
bu gece çok güzeldi.Bu benim yıllardır baktığım o adam değil miydi ?Ne olmuştu
bu gece yada neler oluyordu şu an ?
-Nerde kaldın?Gel böyle masamızı ayarladım hep birlikte oturacağız.
Ses çıkarmadan sanki tüm olacaklara daha o geceden boyun eğmeyi kabul
ederek yürüdüm onunla.
Masamıza oturdum,o ayakta diğer yerlere oturacak kişileri
yönlendiriyordu.Gözlerimi üzerinden alıp başka bir şeye odaklanmaya
çalışıyordum,olmuyordu.Daha sonra bir nefes mesafesinde yanıma oturdu ve
kulağıma eğildi;
Kırmızı Elbiseli Kadın bu gece çok güzel olacak.
. . .
3 yıl geçmişti üzerinden.Yine aynı salona başka bir arkadaşımızın düğünü için
gidiyordum..
O yoktu.
Zaten o zaman temmuz idi şimdi eylül
O hiçbir zaman eylül de gelmeyi tercih etmemişti ki.
Daha sonraları sormuştu,
neden sıcak bir yaz akşamı mavi değil de kırmızı elbiseyi tercih ettiğimi.
Bilmiyorum demiştim,o biliyorum demişti.
Çünkü ben en çok kırmızı rengini severim ve sen o gece tüm
güzelliğinle o elbiseyle daha o kapıda göründüğünde kırmızıyı bana bir kez daha
sevdirmiştin.
Öyle demişti.
Şimdi üzerimde mavi elbise vardı ve bir eylül akşamıydı.
Hala öğrenememiştim topuklular ile yürümeyi.
Ve artık neden kırmızıyı sevmediğini.
0 yorum